Müziğin kendiliğinden iyileştirici bir gücü vardır. Billy Joel’ un söylediği bu söz ritmin sağlıkla ilişkisini güzel bir şekilde açıklayan betimlemelerden biridir. İnsanın daha huzurlu ve sağlıklı hissetmesi her bireyin sahip olması gereken bir özelliktir. Aslında bakarsanız müzik düşündüğünüz kadar yakın bir kavram değil. Acaba ne kadar süredir müzik ruhumuza eşlik ediyor?
Sümerlilere kadar giden bir süreç içinde bile bir müzik kavramı vardı. Tabletler üzerine yazılan bu ritim, sözcükleri veya dizileri binlerce yıl farklı amaçlarla kullanılarak, birikimli bir şekilde tarihin tozlu sayfalarına işlenmiştir. Tabi o zamanlara gittiğimizde farklı amaçlarla kullanılsa da her zaman toplumsal bir ortaklık oluşturmuştur. Çağlar boyu dua, ağıt, annelerin evlatlarına mırıldandığı ninni, kişilerin özel günlerinde dans eşliğinde bir eğlenme aracı gibi işlevlere sahip olsa da bir çatı gibi davranıp bütünlüğünü korumuştur.
Müziğin ruha dokunan bir yanı olduğuna hepimiz hemfikirizdir. Peki nasıl oluyor da bu kadar düzensiz ritimler duygu sahibi bir parçalar bütüne dönüşüyor?
Ritimler belirli bir frekans eşliğinde duyma organımıza gelerek beynin merkezi sinir sistemine ulaşır. Frekans düzeyi ve dalga boylarına göre sınıflandırılan sesler beyinde işlevsel hale gelir ve daha önceki tecrübe ettiğimiz sesler ile uyumu yakalanır. Belki de bu sesler bize daha önceki anılarımızı, tecrübelerimizi, korkularımızı, sevinçlerimizi hatırlatır. Daha doğrusunu söylemek gerekirse her sese ait bir karşılığı beynimizde bulmuş oluyoruz.
Elbette ki seslerin vücutta kimyasal karşılığı da yaşanır. En yakın araştırmaların birinde hip-hop tarzı daha ritmik müziklerin vücutta dopamin benzeri hormonlardaki salgılanmayı arttırdığı ve depresyon gibi ruhsal sağlığı tehlikeye atacak hastalıkların tedavisi ve önlenmesinde payı olduğu tespit edilmiştir. Bunun yanı sıra tedavi süresi uzun hastalıklarda (kanser, kalp, psikolojik rahatsızlıklar vb. ) ilaçların tedavi edici etkisi yanında psikolojik yıpranmanın önüne geçebilmek amacıyla da müziği kullanırlar.
Seslerin oluşumu ve yararından bahsettik o zaman sesler hangi amaçlarla terapi niteliğinde kullanılır?
Birey üzerinde hem hastanın pasif olarak katıldığı hem de hastanın seanslarda müzik ürettiği aktif şekilde kurgulanan terapiler, uzman personeller eşliğinde hastalara uygulanıyor. Seanslara gelen kişiler genellikle uyku, nefes, bilinçaltı ve psikolojik terapiler için sağlık kuruluşundan yardım alırlar ve bu tedavi hastalıkları boyunca belli aralıklarla devamlılık gösterir.
Her insanın hayatına bir şekilde girmiş olan müzik bu gibi hastaların tedavisinde ve tedavi sonrasında yeni bir hayata pencere açmasına yardımcı oluyor.
Bloğumuzu güzel bir sözle bitirelim:
‘Müzik, ruhu günlük hayatın tozlarından temizler. ‘
Pharmamedical 